Hikayemiz
Herkese Selamlar.
Benimde çocukluk hayallerimdendi; iyi giyinmek, çok yer gezmek, güzel arabaya binmek, güzel yerlerde yaşamak.
Okuldan eve dönüşte ev ödevlerimi yapmaktansa, dünya atlasını açar ülkeleri inceler ve ansiklopediden araştırırdım.
80’li yıllarda benim düşüncelerim ile liseyi bitirmek imkansızdı. Ben de yurt dışına çıktım, hayatıma orda devam ettim. Tahsilatımı Amerika’da bitirdim.Çok ülkeler gezdim. Yıllarca paranın peşinde koşturdum durdum. Kamu memurluğundan emlakçılığa. Ticaretten restorancılığa bir çok iş ve işverenlik yaptım. Yıllarca “O”nların gıda mezarlıklarında alışveriş yaptım. “O”nların istediği televizyon programlarını ve filmleri seyrettim. “O”nların seç dediği başkanları seçtim. (Yanlış anlaşılmasın, o kadar güzel ve rahat bir ülke ki Amerika, gerçekten insanı kendisine bağlıyor. Sistem kusursuz. Ta ki madalyonun öbür yüzünü çevirene kadar.)
40 yaşımda Litvan uyruklu güzel eşimle evlendim. Sofia Hatice adında kızımız ve Adas Turan adında oğlumuz var.
Hamileliğimiz sürecinde yeni bilgiler edindik ve doğurduğumuz çocuklarımızla beraber bizim de gözlerimiz açıldı. Kimyasal, yapay ve materialistik yaşamı arkamızda bırakıp ülkemize döndük. Gördük ki “O”nlar Türkiye’mize de gelmişler. Bununla beraber doğallığa dönüş ile, Permakültür ile yavaştan bir akım başlatılmış yurdumuzda, ama o kadar çok işimiz var ki…
Ben bir köylüyüm. Gediz ovasında doğup büyüdüm. Herşeyi dedemden öğrendim. Organik gıda, Permakültür, ekolojik ve sürdürülebilir yaşam terimlerini kullanırım ama herşeyin başlangıç noktası nedir? Toprak. Güneş ve su.
Orijinallik benim saplantım
Venice beach California’da birisiyle tanıştım. işsiz güçsüz bir genç adam. Sahilde gün boyu boş kağıda para dızaynları yapıyor. Sonra bunları marketlere götürüp: ¨Bakın bende bu var. Bana şu kadar aşlık suluk lazım, ne dersiniz?¨ diye soruyor. Kimi marketler evet diyor kimi hayır. Ama genç adam böyle yaşıyor.
Bundan böyle biz de kendi paramızı kendimiz basacağız; kendi yediklerimizi kendimiz yetiştirerek. Tüketici olmaktansa üreticiliğe geçerek. Bütün TV dizilerini seyretmektense bir fotoğraf çekerek, bir video belgesel yaparak…
Bu blog sayfamizdaki gayemiz, herkese herşeyin mümkün olduğunu yaşayarak göstermek ve isteyen herkese doğallık üzerine ailemizin elinden geldiği kadar yardımcı olmak.
Hedefimizdeki büyük tablo şu: Organik tarım üzerinde kırsal turizm. Böylece; doğallığın ne kadar mümkün olduğunu, en büyük düşmanın bizim kendimizin olduğunu ve bundan kurtulmanın çok kolay olduğunu isteyen herkese yaşayarak göstermek.
Bu HAKKIMIZDA sayfamızı da zamanla yenileyip düzenleyeceğiz. Sizinle tanışıyormuşuz gibi bir üslubla kısa ve basit yazacağım. Aile sağlığı,çocuk bakımı ve aktiviteler üzerine olan yazılar genellikle eşim Birüte’ye ait olacak. Umarız beğenir ve faydalı bulursunuz.
Bu sayfa üzerinden, online platformlarda ve ileride oluşturacağımız organizasyonlar üzerinden belki de yüz yüze görüşmek umuduyla;
Hoşça kalın.
Nihat Efe Birute Efe Sofia Hatice Efe Adas Turan Efe
Leave a Reply